Sinema Benzeri Otantik Deneyimler: Projektörler Gerçekten HDR Olabilir mi?

HDR teknolojisi çok yaygınlaştıkça, daha fazla TV seti, monitör ve projektörde HDR etiketi bulunuyor. Ancak gerçek şu ki, HDR tanımı farklı görüntüleme cihazlarına göre değişiklik gösterebilir. TV'lerle karşılaştırıldığında projektörlerin görüntü oluşturma şekli aslında sinemalardan aşina olduğunuza daha yakındır. Üreticiler projektörlerini farklı şekillerde üretse de HDR'nin temel konsepti aynı kalıyor.

Piyasada giderek daha fazla ev projektörüyle karşılaşan tüketicilerin ortak şüphesi, bu projektörlerin gerçekten HDR cihazları olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğidir. Bu nedenle projektörün özellikleriyle başlayacağız. Teknolojiyi ve sınırlamaları hesaba katarak bir projektörün gerçekten HDR olup olamayacağını araştıracağız. Son olarak HDR'nin projektörler için anlamını yeniden tanımlayacağız.

HDR (Yüksek Dinamik Aralık), görüntüleri daha fazla parlaklık ve kontrastla gösterme yeteneğine sahip ekranlara yönelik bir standarttır ve özellikle açık ve koyu ayrıntıların gösterilmesi ve görüntünün renksel geriverimi açısından görüntünün daha net gösterilmesini sağlar.

Ancak teoride HDR standartları TV gibi ekranlar için belirlenmiştir. HDR konvansiyonları geliştirilirken projektörlerin doğası dikkate alınmadı. Örneğin HDR için tanımlanan parlaklık mutlak parlaklıktır ancak projektörler için parlaklık projeksiyon boyutuna, mesafeye, ortama ve ekran malzemesine göre değişir. Dolayısıyla fiziksel farklılıklar nedeniyle bir televizyonun parlaklığı genel olarak projektörün parlaklığından daha yüksek olabilir.

Bu nedenle projektörlerin TV'lerden farklı, kendilerine özgü kalibrasyon süreçleri ve kendi HDR tanımları olmalıdır. Belirtildiği gibi TV setlerinden farklı olarak projektör ile ekran arasındaki mesafeye ve ekranın malzemesine bağlı olarak projektörlerin parlaklığı değişmektedir. Üstelik projektörlerin görüntü üretme şekli farklı olduğundan çoğu projektör televizyon kadar parlak değildir. Artık pek çok üretici, daha yüksek görüntü kalitesi sunmak için HDR standartlarını karşılayan sinema projektörleri yaratmaya çalışıyor.

HDR görüntüsünü göstermenin iki önemli noktası vardır: yüksek dinamik aralık ve geniş renk gamı. Yüksek dinamik aralık, görüntünün aydınlık ve karanlık alanları arasında daha fazla kontrasta sahip olmasını, dolayısıyla daha ince ayrıntıların gösterilmesini sağlar. Bilmemiz gereken diğer önemli faktör, HDR standartlarının SDR'den veya standart dinamik aralıktan daha geniş bir renk gamına sahip olmasıdır: DCI-P3'te ve hatta Rec.2020'de bulunan renkleri insan gözünün görebileceği renklere daha yakın sunabilirler. .

Projektörler için ister SDR ister HDR teknolojisiyle gelsin, açık ve koyu ayrıntıları sunmak için kullanılan yöntemler yansıttıkları görüntünün siyah beyaz renklerini etkileyecektir. Son yıllarda HDR teknolojisinin gelişmesiyle birlikte projektörler, yüksek dinamik aralık ve geniş renk gamının gelişmesi sayesinde aydınlık ve karanlık detayları gösterme konusunda daha iyi hale geliyor.

Dinamik İris, projektörlerin yansıtma merceğinden ne kadar ışık geçeceğini kontrol etmesine olanak tanıyan bir teknolojidir. Sahnenin ihtiyacına bağlı olarak geçen ışığı azaltarak görüntünün karanlık alanının daha koyu görünmesini sağlayabilir. Bir projektör yaparken üreticilerin, HDR'deki parlaklık değişiminin, projektörün özelliklerine bağlı olarak görüntünün karşılık gelen renk tonlamasına nasıl dönüştürüleceğine karar vermesi gerekir.

HDR'yi projektörlerde sunarken koyu ayrıntıların parlaklığı üzerinde daha iyi kontrole sahip olmak önemlidir. Örneğin, maksimum parlaklığın değişmeden kaldığı koşullar altında, ışık yoğunluğunu kontrol etmek ve böylece karanlık alanları karartmak için Dinamik İris'i kullanabiliriz. Bu, daha ayrıntılı açık ve koyu tonlamalar, daha fazla kontrast oluşturacak ve dolayısıyla HDR benzeri bir görüntü sunacaktır.

TV setleri veya monitörlerle karşılaştırıldığında projektörler için daha zorlu olan şey, izleyicinin gördüğü aydınlık ve karanlık alanların ekranın boyutuna göre değişmesidir. Bu nedenle üreticilerin HDR projektör üretirken bazı ekstra işlemlerden geçmesi gerekiyor. Örneğin, renkleri ve EOTF eğrilerini kalibre ederken (EOTF eğrileri insan gözünün parlaklık değişikliklerine nasıl tepki verdiğini temsil eder), HDR TV'ler için eğri daha keskin olabilirken projektörler için eğri daha yumuşak olmalıdır. Bu, farklı görüntü oluşturma doğasına sahip farklı cihazların nasıl hala tam HDR ayrıntılarını sunabildiğini açıklıyor.

HDR projektörlerin HDR içeriğini nasıl sunduğunu tanımlamadan önce, ilk olarak hassas ton eşlemesini sağlayın. Örneğin, 150 nitlik bir görüntüyü 100 nitlik bir görüntüye dönüştürürken, aynı zamanda açık ve koyu tonlamaları nasıl koruyabilirim? Görüntünün tüm ayrıntılarını ve ton değişikliklerini korumak için projektörün yetenekleri dahilinde en iyi performansı bulmak, renk mühendislerinin deneyim ve uzmanlığını gerektirir.

Gerçek bir HDR görüntüsü sunmak için birkaç temel öğeye ihtiyaç vardır: ekran, oynatıcı ve içerik; gerçek bir HDR deneyiminin keyfini çıkarmak için her birinin HDR uyumlu olması gerekir. Çoğu tüketici, görüntüyü karşılaştırmak ve kontrastlamak için önlerinde en az iki monitör olmadan HDR içeriğini izleyip izlemediklerini belirleyemiyor. Bazen profesyoneller bile bunu gözden kaçırabilir. Projektörler söz konusu olduğunda, ortam, projektör ile ekrana olan mesafe, görüş açısı, ekranın malzemeleri ve hatta izleyicinin kişisel tercihleri dahil olmak üzere daha fazla faktör izleme kalitesini etkileyebilir.

Projektör ekrana ne kadar yakınsa görüntü o kadar parlak olur ve bunun tersi de geçerlidir. Ekran Kazanımı değeri de fark yaratacaktır. Kazanç değeri, bir ekranın ne kadar yansıtıcı olduğunu ölçen bir endekstir. Yüksek kazanç değerlerine sahip bir ekranın maksimum parlaklığı daha fazla olacaktır, düşük kazanç değerlerine sahip bir ekran ise görüntüyü daha karanlık hale getirecektir. Ancak burada ‘ne kadar parlaksa o kadar iyi’ anlamına gelmiyor. Yansıtılan görüntü ne kadar parlaksa, o kadar karanlık ayrıntılar atlanır ve en orijinal görüntü sunulamaz.

Ekranın boyutu da önemlidir. Piyasadaki çoğu ekran 100 inç ile 120 inç arasındadır. Kazanç değeri genellikle 1,0 ile 2,0 arasında, hatta bazen daha da yüksek olur. Genellikle yüksek kazanımlı bir ekranın ortası daha parlak görünürken, düşük kazanımlı bir ekran karanlık ayrıntıları daha iyi gösterir. Evdeki ortak ortamlar göz önüne alındığında, çoğu ev projektörü ekranı, daha geniş bir izleme açısı ve daha iyi karanlık ayrıntı performansı için 1,0 civarında daha düşük bir kazanç değerine sahiptir.

Yine de her şey gerçek görüntüleme ortamına bağlıdır. Örneğin, 3D film izlerken 3D görüntü genellikle daha karanlık olduğundan, bazı tüketiciler daha iyi bir izleme deneyimi için görüntüyü aydınlatmak amacıyla daha yüksek kazanç değerlerine sahip bir ekranı tercih etmektedir.

Yani diğer cihazlarla karşılaştırıldığında HDR projektörler sinemaya daha yakın bir izleme deneyimi sunuyor. Yansıtılan içerikler, insan gözünün gördüğü renkleri, yönetmenlerin göstermek istediği görüntüleri sergiliyor ve izleyicilere en rahat ve özgün izleme deneyimini yaşatıyor.